Akar: Bir saat içinde uçakları sokup Mehmetçiği alacağız

Akar: Bir saat içinde uçakları sokup Mehmetçiği alacağız

Afganistan’da bulunan Türk askerinin varlığına dair tehdit iddiaları için konuşan Hulusi Akar, tüm planlamaların yapıldığını gerektiğinde bir saat içinde alınabileceğini söyledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afganistan’da varlığını sürdüren Türk askeri için güvenliğin en önemsenen konu olduğunu açıkladı. Akar “Gerektiğinde hızlı reaksiyon göstererek tahliyeleri gerçekleştirmek amacıyla uçakları hazır tutacağız. Bir saat içinde oraya uçakları sokacağız ve Mehmetçik’i alıp çıkacağız. Dolayısıyla, elimizdeki uçakları hazır tutmak için yeni bir planlama yaptık.” dedi.

Şu ana kadar bir tehdidin olmadığını söyleyen bakan Akar, “Büyükelçiliğimiz havaalanında görevini sürdürüyor. Fakat bayrağımız büyükelçilik binamızda dalgalanıyor. Herhangi bir saldırı olmadı. Ama tabii ki tehdit, risk görürsek, 24 saatte çekiliriz” diyerek konunun altını çizdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın (IDEF 2021) son gününde gazetecilere açıklamalar yaptı. Milliyet gazetesinin haberine göre Akar,  de devlet politikalarında birlik ve beraberlik olması gerektiğine dikkat çekerek egemenlik ve ülke güvenliğine ilişkin konularda rekabet havasındaki iç çekişmelerin hiç kimseye yararı olmayacağını söyledi. Özellikle Mehmetçik’in can güvenliği ve hudut emniyeti konusunda yapılan eleştiri ya da görüşlerin abartılı, haksız ve gerçek dışı olduğunu belirten Akar, “Mehmetçik’e zarar gelmesine izin verebilir miyiz? Böyle bir şeyi göze alabilir miyiz? Olabilir mi? Milli Savunma ve NATO dokümanlarının birinci maddesi personel güvenliği, sonra faaliyetlerin icrası geliyor” diye konuştu. Ve “Olaylar ters giderse, bir sıkıntı görürsek, 24 saatte orayı terk ederiz” dedi. 

Uçakları hazır tutacağız

Afganistan’daki askeri birliklerimiz güven içinde, emniyetle görevlerini eksiksiz yapmaya çalışıyorlar. Birinci gün Taliban şehre girince yerli sözleşmeli personel görev yerlerini terk ettiği için halk havaalanına girdi. Bu durum 24 saat sürdü, daha sonra TSK unsurları Almanlar, İngilizler ve ABD’lilerle birlikte yerel bazı Afgan unsurlarıyla pist uçuşlara hazır hale getirildi. Şu anda havaalanına giren halk dışarı çıkmak istemiyor, orayı bir anlamda güvenli bölge, sığınak gibi görüyorlar, bekliyorlar. Ayın 16’sında THY kalktı 258 yolcusuyla. Ondan sonra Hava Kuvvetlerimize bağlı uçaklarımızı kullanarak tahliye yaptık. Askeri uçaklarla Kabil- Türkiye yaparsak çok zaman kaybedeceğiz dedik. Gerektiğinde hızlı reaksiyon göstererek tahliyeleri gerçekleştirmek amacıyla uçakları hazır tutacağız. Bir saat içinde oraya uçakları sokacağız ve Mehmetçik’i alıp çıkacağız. Dolayısıyla, elimizdeki uçakları hazır tutmak için yeni bir planlama yaptık. Biz vatandaşlarımızı Kabil’den İslamabad’a getiriyoruz, oradan THY ile yurda tahliye ediliyorlar. Bu yolla 570 vatandaşımızı Kabil’den A-400 M’lerle İslamabad’a aktardık. Oradan da THY ile taşıdık. Bir anlamda hava köprüsü kurduk.

Gizli gündemimiz yok

Bizim yüzyıllardan beri Afganistan ile tarihi geçmişimiz, ortak değerlerimiz var. 20 yıldan beri oradayız, altı yıldan beri de havaalanını işletiyoruz. Bizim herhangi bir muharip görevimiz olmadı. Tamamen teknik, idari, insani çalışma. Bizim çalışmamız bundan ibaret. Bunu yaptık. Biz 2002’den beri Afgan kardeşlerimizin yanında olmayı sürdürüyoruz. NATO o dönemde de tartışıyor, ‘Ne zaman çıkacaksınız?’ diyordu. Biz her seferinde dedik ki ‘Afgan kardeşlerimiz istediği sürece biz burada kalmaya devam edeceğiz.’ Biz aynı noktadayız. Bizim Afgan kardeşlerimizle kültürel, ortak, tarihi değerlerimiz var. Bizim herhangi bir gizli gündemimiz yok. Önemli olan Afgan kardeşlerimizin, ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatleri; bir de ahlaki ve kendi değerlerimiz var. Bu manada ilgili kurumlarca temaslar yapılıyor. Bunlardan da olumlu sinyaller geliyor. Tamamen bir iyimserlik havası tabii ki yok. Olaylar ters giderse, bir sıkıntı görürsek, 24 saatte orayı terk ederiz.

Taliban ile temaslar devam ediyor

Biz ilk günden beri müzakere ederken çeşitli şartlarımızı dile getirdik. Bunların içinde tüm görüşmelerde muhataplarımıza ayrıca orada bir mutabakat olursa kalacağımızı söyledik. Havaalanı kapanırsa bütün Afganistan kültürden sağlığa, ekonomiden ticarete kadar her şeyi kapanır. Ayrıca NATO ülkeleri havaalanı kapandığı zaman oradan çekileceklerini söylediler. Onlar çekilirse izole bir devlet oluyorlar, kiminle konuşacaklar?

Dolayısıyla, Afgan kardeşlerimiz zarara uğramasın, biz de altı senedir bu işi yapıyoruz. Biz bu göreve devam edelim. Bunun kimseye bir zararı yok. Havalimanı uçuşa açık, iniş kalkış yapılıyor. Son dört günde 146 uçuş gerçekleşti. Şu ana kadar herhangi bir saldırı, müdahale olmadı. Silah sesleri duyuluyor denilen şey ise kalabalığı dağıtmak için havaya yapılan atışlardı. Hayatını kaybedenlerin izdihamdan dolayı olduğu belirtiliyor. Taliban ile temaslarımız devam ediyor. Büyükelçiliğimiz havaalanında görevini sürdürüyor. Fakat bayrağımız büyükelçilik binamızda dalgalanıyor. Herhangi bir saldırı olmadı. Koruyacaklarını ifade ettiler. Alman ve İngiliz Savunma bakanları ile görüştük, NATO, ABD’liler iş birliğine hazır olduklarını ve Türkiye’nin oradaki varlığını desteklediklerini belirtiyor. Ama dediğim gibi, tabii ki tehdit, risk görürsek, 24 saatte çekiliriz. Oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye etme imkân ve kabiliyetimiz var.

Orada kalmaya devam edilirse yeni bir tezkere gerekir mi?

Gerekir. Gerekirse TBMM olağanüstü toplantıya çağırılır. Bu konuda ilgili bakanlık ve kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyor, hazırlıklarını yapıyor.

‘Sınırlarımızda yoğun bir hareketlilik yok’

Hudutlarda görev yapmak ayrı bir fedakârlık istiyor. Mehmetçik orada 7 gün 24 saat görevinin başında. Sınırda fiziki engeller de var. Modüler duvarlar, arkasında çukurlar, tel engeller var. Biz de geçen hafta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, vali, kaymakam, hudut birliklerinin komutanlarıyla bölgedeydik. Ortaya atılan ‘O kadar kaçak girdi’ ifadelerin bir aslı yok. Öyle iddia edildiği gibi 50-60 kişilik grup geçişleri söz konusu olamaz. 1 Ocak 2021’den bugüne kadar hududundan geçip yakalanan 587 kişi, Bunu hesap ettiğinde günde iki kişi demek. Ortaya atılan bu tür yalanlar özellikle hudutta fedakârca görev yapan Mehmetçik’i üzüyor. Onların morali, motivasyonu çok önemli. Türk ordusunun ruhunun dibinde vatan, bayrak, sevgisi var. Orada büyük bir enerjiyle, sevgiyle görevlerini yerine getiriyorlar. Ayrıca sınırlarda gördüğümüz yoğun bir hareketlilik söz konusu değil. Biz bu konuda oluşturulmak istenen algıyla uğraşıyoruz. Biz devamlı kuyudayız, devamlı taş çıkarıyoruz.

Kalabalık göçmen gruplarını gösteren görüntüler söz konusu?

Öyle bir şey yok. Gerçekle alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntülerle kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor. Hudutlarda öyle görüntülerin çekilmesi mümkün değil engeller var, hudut birlikleri var, jandarma var, polis var, yol kontrol noktaları var.

İran’ın Afganları Türkiye’ye yönlendirdiğine dönük iddialar da var?

Oranın mülki, askeri makamlarına devamlı soruluyor, karşı taraf ‘Böyle bir şey yok’ diyor. Bizim de gördüklerimiz o yönde. Hudutlardaki kulelerden gece-gündüz görüş cihazlarıyla bölge sürekli gözetleniyor. (internethaber)

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN